İYİ Parti Sözcüsü Güçlü: “(Kılıçdaroğlu ve Özdağ ortasında imzalanan protokol) Sebep, sonuçları ve altındaki münasebetler araştırılsın”
İYİ Parti Sözcüsü Kürşad Kuvvetli: “Bu metinden, protokolün içeriğinden genel liderimizin bilgisi yoktur”
ANKARA – DÜZGÜN Parti Sözcüsü ve Medya Alakaları Lideri Kürşad Kuvvetli, CHP Genel Lideri Kemal Kılıçdaroğlu ve Zafer Partisi Genel Lideri Ümit Özdağ ortasında imzalanan protokol metnine yönelik, “Bunun sebep, sonuçları ve altındaki münasebetler araştırılsın” dedi.
İYİ Parti Sözcüsü ve Medya İlgileri Lideri Güçlü, partisinin genel merkezinde basın toplantısı gerçekleştirdi. Basın Özgürlüğü için Gayret Günü’nü kutlayarak konuşmasına başlayan Güçlü, yaklaşık 100 yıl evvel sansüre karşı oluşturulan bir adımın bugün yıl dönümünün kutladığını belirterek, basın mensuplarına karşı gerçekleştirilen şiddet olaylarının karşısında olduklarını söz etti.
“Sebep, sonuçları ve altındaki münasebetler araştırılsın”
CHP Genel Lideri Kemal Kılıçdaroğlu ile Zafer Partisi Genel Lideri Ümit Özdağ’ın Cumhurbaşkanlığı Seçimleri’nin ikinci tipi öncesi mutabık kaldıkları protokolden DÜZGÜN Parti Genel Lideri Meral Akşener’in haberinin olmadığını vurgulayan Güçlü, şu sözleri kullandı:
“Biz en başından bu yana şeffaflık prensibini ayakta tutmak ismine büyük gayretler verdik. Genel liderimiz seçim öncesinde de seçim sonrasında da bu münasebet biçimine, bu unsura sadık kalarak yürüttü. Hatta, 2 Mart’taki toplantıda bir bilgiyi bilhassa paylaşmak isterim. O toplantıda süreksiz yol haritasının belirlenmesi konusunda teklif karşısında öncelikle cumhurbaşkanı adayının belirlenmesi gerektiğini, aksi takdirde bunun pazarlık üzere anlaşılabileceğini ve bunun da DÜZGÜN Parti’nin prensiplerine uymadığı istikametinde iradesini ortaya koydu. Biz en başından bu yana şu ilkeyi ayakta tutmaya çalıştık, seçim sonuçlarını göreceğiz, milletimiz bize ne söyleyecek, hangi iletisi verecek ve oy oranları çıktıktan sonra da ülke idaresi ittifaka verilmiş ise seçilecek cumhurbaşkanı başkanlığında bu oy oranları ile hangi partilere hangi bakanlıkların düşeceği yol haritamızı ortaya koymuştuk. Kılıçdaroğlu’nun bir televizyon programında, ‘İki kişinin namusuna emanet edilmiş metin’ sözü değerlidir. Bunun kamuoyu tarafından hassasiyet ile irdelenmesi gereken bir tabir olduğunu söylemek isterim. Bu bizim dışımızda bir olaydır. Bu cümle, Türk siyasetinin bugün ve yarınları için değerli bir sözdür. Bunun sebep, sonuçları ve altındaki münasebetler araştırılsın diyorum. Elbette bu metinden, protokolün içeriğinden genel liderimizin bilgisi yoktur. Biz hatırlarsanız o tarihte 7 unsurluk bir mutabakat metni yayımlamıştık. O gün metinde yer alan sözlerin bizim de siyasetlerimize, milletimizin hassasiyetlerine karşıt olmadığından bahisle bunda bir sakınca görmediğimizi genel liderimiz bunu paylaştı. Hangi bakanlıkların hangi partiye verileceği daha kararlaştırılmamışken ortaya çıkan bu protokol elbette bizim duruşumuz ve unsurlarımız çerçevesinde gerçek olmadığını ortaya koyduk.”
