Azerbaycan Dışişleri Bakanı Ceyhun Bayramov, Azerbaycan, Türkiye ve İsrail’in oluşturacağı üçlü işbirliği platformunun münasebetlerin daha geniş coğrafyada gelişimi açısından yararlı olabileceğini söyledi.
Bayramov, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ile görüşmesinin akabinde düzenlenen ortak basın toplantısında konuştu.
Kardeş ülkede bulunmaktan memnuniyet duyduğunu belirten Bayramov, temaslarında Azerbaycan ile Türkiye stratejik bağları kapsamında geniş fikir alışverişinde bulunduklarını aktardı.
Bayramov, devlet liderlerinin liderliğinde geliştirilen Azerbaycan-Türkiye münasebetlerinin tarihte olmadığı kadar yakın ve yüksek seviyede bulunduğunu vurgulayarak, iki ülkenin birlikteliğinin Azerbaycan’ın ulusal başkanı Haydar Aliyev’in “bir millet, iki devlet”, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün “Azerbaycan’ın sevinci bizim sevincimiz, tasası bizim kederimizdir” kelamlarından kaynaklanan ideoloji temelinde kurulduğunu ve ilerlediğini lisana getirdi.
Kahramanmaraş merkezli zelzelelerde hayatını kaybedenler için rahmet dileyen Bayramov, zelzelenin birinci anından itibaren Türkiye’nin yanında olduklarını, imar ve ihya çalışmalarında da Türkiye’nin yanında bulunacaklarını kaydetti.
Bayramov, 15 Haziran 2021’de imzalanan Şuşa Beyannamesi ile iki kardeş ülkenin bağlantılarının resmen müttefiklik düzeyine yükseldiğini hatırlatarak, işbirliklerinin daha da güçlendiğinin altını çizdi.
Türkiye ile iktisat, askeri alan, ulaştırma, sıhhat, tarım, besin güvenliği, kültür ve bir dizi alanda işbirliği içerisinde bulunduklarını söyleyen Bayramov, “Azerbaycan ve Türkiye, hem ticaret hacmi hem de karşılıklı yatırımlar açısından esas ortaklardır. 2022’deki ticaret hacmimiz 2021’e nazaran yüzde 25 arttı. 2022’de ticaret hacmimiz yaklaşık 6 milyar dolar oldu. 2023’ün birinci ayının bilgilerine nazaran, geçen yıla göre yüzde 34 artış yaşandı ve 3,9 milyar doları geçti.” diye konuştu.
Bayramov, güç alanındaki işbirliklerine de değinerek, “Güney Gaz Koridoru, Avrasya’nın güç haritasını değiştiren bir proje oldu. Bu projenin genişletilmesi, Türkiye ve Avrupa’ya ek doğal gaz sevki için somut projeler hayata geçiriliyor.” dedi.
Üçüncü ülkelerle yapılan üçlü işbirliklerinden de bahseden Bayramov, “Gürcistan, İran, Pakistan, Türkmenistan, Özbekistan, Kazakistan’la başarılı üçlü ve dörtlü işbirlikleri yürütüyoruz. Azerbaycan, Türkiye, İsrail platformu da ilgilerimizin daha geniş coğrafyada gelişimi açısından yararlı olabilir.” değerlendirmesinde bulundu.
“Azerbaycan, Ermenistan-Türkiye ilgilerinin normalleştirilmesini açık formda destekledi”
Türkiye ve Azerbaycan’ın Ermenistan’la olağanlaşma sürecine de değinen Bayramov, şöyle devam etti:
“30 yıllık işgal devrinde yaşananlara karşın Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, Ocak 2021’de düşmanlık sayfasını çevirmeye ve barış muahedesi üzerinde çalışmaya hazır olduğumuzu açıkladı. Azerbaycan, Ermenistan-Türkiye alakalarının normalleştirilmesini açık formda destekledi. Ermenistan’ın bundan sonraki tavrı ise birtakım sorular doğuruyor.
Şubat 2021’de Ermenistan’a barış mutabakatının 5 temel prensibini takdim ettik. Bundan sonra milletlerarası arabulucuların vasıtasıyla müzakereler başladı. Artık müzakereler devam ediyor. 2. Karabağ Savaşı sonrasında Ermenistan Başbakanı’nın (Nikol Paşinyan), Azerbaycan’ın toprak bütünlüğünü kelamda de olsa açık halde kabul etmesi yaklaşık 2,5 yıl sürdü. Bu kelamla yapılan onayın dokümana dökülmesi ve imzalanmasının bu kadar uzun sürmeyeceğini umuyoruz.”
“Kutsal kitaplara ataklar, İslam aksiliğinin tezahürlerinden yalnızca bazılarıdır”
Bayramov, Danimarka ve İsveç’te Kur’an-ı Kerim’e yapılan akınlara ait şunları kaydetti:
“Kur’an-ı Kerim’e yönelik hücumlar kabul edilemez ve bunu kınıyoruz. Bunu insan hakları ve tabir özgürlüğü ile açıklamak yanlışsız değildir. Yaklaşık 2 milyar insanın hisleriyle oynamak, hiç kimseye bunu söz özgürlüğü şemsiyesi altında açıklamaya temel veremez. Bu ülkelerin hükümetleri çok önemli ve aktif adımlar atmalıdır. Biz bu yapılanları daha geniş görüntünün modülü olarak ele almalıyız. Maalesef birtakım ülkelerde İslam tersliği artmaktadır. Kutsal kitaplara akınlar, İslam tersliğinin tezahürlerinden yalnızca bazılarıdır.”
