YENİ Hindistan’ın Cammu Keşmir bölgesinin eski başbakanlarından Cammu Keşmir Ulusal Konferans Partisi önderi Ömer Abdullah bölgenin özel statüsünün geri verilmesini istedi.
Abdullah, The Associated Press’e, Cammu Keşmir bölgesinin siyasi yapısına ve özel statünün kaldırılması kararına dair itirazların görüldüğü mahkeme sürecine ait değerlendirmelerde bulundu.
Bölgede “anormal bir sakinliğin” olduğunu belirten Abdullah, Cammu Keşmir’in özel statüsünün geri verilmesini talep etti.
Abdullah, Hindistan’ın 2019’da Cammu Keşmir’in özel statüsünü kaldırma kararının bölgeyi “demokratik bir boşluğa” ittiğini ve özgürlüklerin baskı altına alınmasına yol açtığını işaret ederek “Demokrasi, Cammu Keşmir sonlarının başladığı yerde durur.” sözünü kullandı.
Bölgede hala “Hindistan’a katılmayı kabul etmeyen” seçmenlerin bulunduğunu, kendisinin ise onları hiçbir halde temsil etmediğini söyleyen Abdullah, her şeye karşın bu seçmenlerin dikkate alınması gerektiğini ve seçmen kitlesinin birdenbire ortadan kaybolmayacağını vurguladı.
Abdullah, 2 Ağustos’ta başlayan Cammu Keşmir’in özel statüsünün kaldırılması kararına yönelik itiraz davasının görüldüğü mahkeme sürecine ait optimist olduklarını kaydetti.
“Bu, kimilerimizin yalnız yürüteceği bir gayret olabilir”
Hindistan’daki birçok muhalefet partisinin bölgenin özel statüsünün geri verilmesi taleplerini açıkça desteklemediğini lakin devletin tekrar kurulmasını ve seçimlerin yapılmasını istediklerini aktaran Abdullah, “Bu, kimilerimizin yalnız yürüteceği bir gayret olabilir ve bunu kendi başımıza yapmaya hazırız.” dedi.
Cammu Keşmir’in özel statüsünün kaldırılması kararının akabinde 7 aydan fazla gözaltında tutulduğu kaydedilen Abdullah, Hindistan hükümetinin, kararın akabinde bölgede olağanlaşma ve kalkınma yaşandığı savlarını yalanladı. Abdullah, bölgede baskı ve gözaltına alınma olaylarında artış görüldüğünü ve özgürlüklerin kısıtlandığını söz etti.
Abdullah, “Hindistan hükümetinin, demokrasinin en büyüğü ve anası olduğu argümanlarından sorumlu tutulmasının birkaç nedeni var. Zira durum buysa o vakit Cammu Keşmir’in seçilmiş bir hükümet üzerindeki demokratik hakkı neden reddediliyor?” değerlendirmesini yaptı.
Tarihi Keşmir sorunu
İngiltere 1947’de sömürge olarak yönettiği Hindistan’dan çekilirken o devirde prenslik olan Keşmir, bağımsızlıklarını yeni kazanan Hindistan ya da Pakistan ile birleşme konusunda bir tercih yapma zorunluluğuyla karşı karşıya kaldı.
Nüfusunun yüzde 90’ı Müslüman olan Keşmir halkı 1947’de Pakistan’a katılmaktan yana hal alsa da periyodun prensi Hindistan ile birleşmeye karar verdi.
Müslüman Keşmir halkı karara karşı çıktı. Pakistan ve Hindistan’ın bölgeye asker göndermesiyle taraflar 1947’de birinci sefer savaştı. İki ülke ortasında tekrar birebir nedenle 1965 ve 1999’da savaş çıktı.
Savaşların akabinde sağlanan süreksiz ateşkes sonucunda Keşmir’in yüzde 45’i Hindistan’ın, yüzde 35’i Pakistan’ın yönetiminde kaldı. Bölgenin doğusundaki yüzde 20’lik bir kısım ise sınırdaş Çin’in hakimiyetine verildi.
Birleşmiş Milletler Güvenlik Kurulu (BMGK), 1948’den itibaren aldığı kararlarla Keşmir’in askerden arındırılmasını ve geleceğinin halk oylamasıyla belirlenmesini öngörüyor.
Hindistan idaresi, halk oylamasına karşı tavır benimserken Pakistan BMGK kararlarının uygulanmasını istiyor.
Öte yandan Hindistan, 5 Ağustos 2019’da Cammu Keşmir’in özel statüsünü kaldırmış ve bölgeyi direkt merkezi hükümete bağlı “Cammu Keşmir” ve “Ladakh” olmak üzere iki birlik toprağına bölmüştü.
Hindistan’da Cammu Keşmir’in özel statüsünün kaldırılmasına ait itiraz üzerine görülen davanın duruşması 2 Ağustos’ta başlamıştı.
Hindistan Yüksek Mahkemesinin 5 yargıçlı anayasa heyeti, duruşmada bölgenin özel statüsünün kaldırılması kararına yönelik anayasaya muhalif olduğu gerekçesiyle yapılan itirazları ele alıyor.
