İsveç Dışişleri Bakanı Tobias Billström, bundan sonra misyonunun büyük bir kısmını İslam ülkeleriyle ilişikleri geliştirmeye ayıracağını söyledi.
Billström, Kur’an-ı Kerim’e yönelik taarruzları ele almak maksadıyla İsveç’te bulunan İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) ülkelerinin büyükelçileriyle toplantı gerçekleştirdi.
Toplantı sorası Dışişleri Bakanlığının resmi sitesinden imajlı ve yazılı açıklama yapan Billström, “Yapıcı ve hoş bir görüşme gerçekleştirdik. Bundan sonra vazifemin büyük bir kısmını Müslüman ülkelerle ilişikleri geliştirmeye ayıracağım.” sözlerini kullandı.
Kur’an-ı Kerim yakanların provokatör olduklarına işaret eden Billström, “İslamofobik hareketler, hangi biçimde olursa olsun İsveç hükümeti tarafından reddediliyor. Bu, hükümetin görüşünü yansıtmaz. İslam’ın ayrılmaz bir modülü olan Müslümanlar için yalnızca açık bir provokasyon teşkil etmiyor, Kur’an yahut rastgele bir kutsal kitaba yapılan saygısızlık, İsveç toplumu tarafından da son derece saldırgan ve saygısız bir aksiyon olarak kabul ediliyor.” görüşünü paylaştı.
Billström, kutsal kitapların yakılmasını önlemeye yönelik Kamu Tertibi Maddesi’nde değişiklik yapmak için çalışma başlattıklarını vurguladı.
İsveç’te Kur’an-ı Kerim’e yönelik provokasyonlar
Danimarkalı çok sağcı siyasetçi ve Sıkı Taraf Partisi başkanı Rasmus Paludan, 2022’de Paskalya tatili boyunca İsveç’in Malmö, Norköpin, Jönköping kentleri ile başşehir Stockholm’de Kur’an-ı Kerim yakma provokasyonlarını sürdürmüştü.
Paludan, 21 Ocak’ta Türkiye’nin Stockholm Büyükelçiliği önünde de Kur’an-ı Kerim yakmıştı.
Stockholm’de Irak asıllı Salwan Momika da Kurban Bayramı’nın birinci gününe denk gelen 28 Haziran’da Stockholm Mescidi önünde polis müdafaası altında Kur’an-ı Kerim yakmıştı.
Momika, 20 Temmuz’da da Irak’ın Stockholm Büyükelçiliği önünde, 31 Temmuz’da İsveç Parlamentosu önünde polis müdafaası altında Kur’an-ı Kerim’i ve Irak bayrağını ayaklar altına almıştı.
Stockholm’ün Angbybadet kıyısında 47 yaşındaki İran asıllı Bahrami Marjan da 3 Ağustos’ta polis muhafazasında Kur’an-ı Kerim yakarak tüm dinlerin yok edilmesi gerektiğini savunmuştu.
