MİLLİ Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, sarsıntının vurduğu Hatay’da yeni eğitim ve öğretim yılının açılışına katıldı. Bakan Tekin, “Eğitimle ilgili olarak herkes fikrini paylaşıyor. Hürmet duyuyorum, kendilerine teşekkür ediyorum. Gelin daima bir arada öğrencisinden velisinden, öğretmeninden, sivil toplum örgütlerinden siyasetçisine kadar daima bir arada bu yükün altına birlikte girelim. Bakanlık ‘şunu yapmalıdır, ben de şunu yapmalıyım’ diyerek evvel herkes kendi sorumluluğunu yerine getirsin. Böylelikle bu yükü daima birlikte kaldırmış olalım” dedi.
Hatay Valisi Mustafa Masatlı’nın başkanlığında durum kıymetlendirme toplantısına katılan Ulusal Eğitmi Bakanı Yusuf Tekin, daha sonra merkez Antakya ilçesindeki TOKİ Şehit Ömer Faruk Adaş İlkokulu’nda yeni eğitim-öğretim yılı açılışına katıldı. Burada değerlendirmelerde bulunan Bakan Tekin, “İnşallah ödevlerimizi yerine getirip, en kısa vakitte bizim üzerimize düşen kısmıyla Hatay’daki aksaklıkları giderip, yaraları saracağız. Bizim hesaplarımıza nazaran Hatay’da 2 bin 500’e yakın dersliğimiz zelzele sebebiyle kullanılamaz duruma gelmiş. Yıkılanlar yahut ağır hasarlı olanlar açısından söylüyorum. Cumhurbaşkanımızın talimatı, en kısa vakitte bu eksikliklerin giderilmesi istikametinde. Biz şu ana kadar bu 2 bin 500’ün bin 700’ünü en azından planlamış durumdayız. Büyük oranda tamamlanmış olanlar var. Ancak şunu rahatlıkla söyleyebiliriz; önümüzdeki eğitim-öğretim yılında bu eksiklikler giderilmiş olacak. Ben bu bahiste Cumhurbaşkanımızın özel hassasiyeti olduğunu bir kere daha hatırlatmak isterim” dedi.
‘ÖNEMLİ DEĞİŞİKLİKLER YAPTIK’
Yaz aylarının başından beri kıymetli düzenlemelere imza attıklarını belirten Bakan Tekin, “Kamuoyunda çokça tartışılan, çokça gündeme gelen ve değerli oranda da takdir toplayan düzenlemeler yaptık. En son hafta sonu yayınlanan bir yönetmeliğimiz var. O yönetmeliğin ana ideolojisi şu; evvel biz bu yılı bütün öğrencilerimizin Türkçeyi 4 maharet temelli olarak yani ana lisanını konuşabilen, kullanabilen, ana lisanında kendisini tabir edebilen bir öğrenci profiline kavuşmak istediğimizi deklare etmiş olduk. Ana lisan eğitimini bu yıl kıymetli oranda gündemimize aldık. Ana konularımızdan bir tanesi bu. Yaptığımız değişikliklerin de bilhassa tahminen daha çok tartışılan bahisler, test imtihanlarının kaldırılması vesaire üzere bahisler büsbütün buna odaklanmış durumda. İkinci olarak yaptığımız kıymetli bir ideoloji ya da mantık değişikliği olarak şunu söyleyebilirim; bütün öğrencilerimizin toplumsal sorumluluk şuurunu yükseltmek için müfredatımızda, mevzuatımızda değerli değişiklikler yaptık. Münasebetimiz şu; bakın asrın felaketi dediğimiz bir felaketi yaşadık. Şayet bu çocuklarımıza biraz evvel bahsettiğim toplumsal sorumluluk kanısını, algısını yerleştirmezsek Allah korusun bundan sonraki felaketlerde, geçtiğimiz süreçte yaşadığımız toplumsal dayanışma şuurunun bilincini tekrar görememe riskiyle karşı karşıya kalabiliriz. O yüzden biz bakanlık olarak bunu da önümüzdeki yılın değerli aktiflik alanlarından bir tanesi olarak tanımladık. Bir diğer husus tekrar bu bunlarla ilişkili olarak geleneklerimizin göreneklerimizin yaşatılması için, çocuklarımızın dijital bağımlılık başta olmak üzere her türlü bağımlılıkla, obezite üzere rahatsızlıklarla çaba edebilmesi için bilhassa okul bahçelerini faal kullanmak üzere bir çerçeve program başlattık. İnşallah bu programla da amaçladığımız şeye ulaşmış oluruz” dedi.
‘GELİN BU YÜKÜ DAİMA BİRLİKTE KALDIRALIM’
Türkiye’de kamu-özel 1 milyon 200 bine yakın öğretmen, 20 milyon öğrenci olduğunu belirten Bakan Tekin, “86 milyon Türkiye Cumhuriyeti Devleti vatandaşı eğitimle alakalı kelamı, önermesi, niyeti var. Hasebiyle biz sahiden çok büyük bir topluluğuz. Yaz ayları boyunca şunu bilhassa yapmaya çalıştım arkadaşlar. Ulusal Eğitim Bakanlığı, bir milyonun üstüne öğretmeniyle, idarecisiyle bir grup ruhu olarak hareket etmeli niyetini öğretmen arkadaşlarımızla daima paylaşarak bunu ana ideolojimizin bu olduğunu paylaşmaya çalıştık. Hakikaten de yaklaşımım bu arkadaşlar. Bizim Ulusal Eğitim Bakanlığı merkez teşkilatında her ne çeşit kararları alırsak alalım, uygulamak için öğretmen arkadaşlardan diğer ortağımız, paydaşımız hiçbir şeyimiz yok. Eğitimle ilgili olarak herkes fikrini paylaşıyor. Hürmet duyuyorum, kendilerine teşekkür ediyorum. Kullandıkları cümleler şöyle; ‘Sayın Bakanım, Yusuf Hocam, şunun yapılması gerekir.’ Ben bu önermeleri lisana getiren herkese teşekkür ediyorum. Lakin bir de ricam var, Lütfen gelin bu önermeleri değiştirelim. ‘Hadi daima bir arada yapalım’ demek istiyorum ben. Açıkçası ben diyorum ki; eğitim, ulusal eğitim, bakanlık merkez teşkilatının ve Ulusal Eğitim Bakanlığı’nın tek başında ve ötesinde olan bir şey değil. Gelin daima bir arada öğrencisinden, velisinden, öğretmeninden, sivil toplum örgütlerinden, siyasetçisine kadar daima bir arada bu yükün altına girelim. Hepimiz şuradan başlayalım. ‘Bakanlık şunu yapmalıdır, evet lakin ben de şunu yapmalıyım’ diyerek evvel herkes kendi sorumluluğunu yerine getirsin. Böylelikle bu yükü daima bir arada kaldırmış olalım diyorum. Bunu da önemsiyorum.”
313 BİN 960 ÖĞRENCİ DERS BAŞI YAPTI
Öte yandan, birinci ders zilinin çalmasının akabinde Hatay’da 313 bin 960 öğrenci dersbaşı yaptı.
