Seçimin akabinde Uygun Parti’de başlayan yaprak dökümü devam ediyor. Birtakım teşkilatların yanı sıra ÂLÂ Parti 27. periyot İzmir Milletvekili ve Genel Lider Başdanışmanı Aytun Çıray ve ÂLÂ Parti kurucusu ve 27. devir İstanbul milletvekili Ahat Andican da dün partisinden istifa etmişti.
“İDDİALARIMIZIN AKAMETE UĞRADIĞINI GÖRDÜK”
Son olarak GÜZEL Parti Kurucular Heyeti ve Genel Yönetim Konseyi Üyesi Emine Küçükali de zehir zemberek bir açıklama ile partisinden istifa etti. Emine Küçükali de toplumsal medya hesabından yaptığı paylaşımda, şu tabirlere yer verdi: “2015 yılında kutuplaşan Türkiye siyasetini, içine girdiği açmazdan çıkarmak için inanarak ve güvenerek bir yola çıktık. Milletimize umut, evlatlarımıza ümit olmak, ülkemize huzur getirecek adımları atmak üzere de UYGUN Parti çatısı altında toplandık. Sadakatin yerine liyakati, dar ekipçilik yerine toplumun tüm bölümlerini kucaklamayı, seçmenin bir kısmı yerine milletin tümüne hizmet etmeyi kendimize yol olarak belirlemiştik. Ülkemizin kuruluş prensiplerine bağlı, ulusal ideallerden taviz vermeyen, yüzyılların birikimi demokratik kıymetlere bağlı, kalkınmacı, toplumcu kıymetler bütünü çerçevesinde büyük Türkiye mefkuresine tereddütsüz bir yürüyüşe çıkmıştık. Geride kalan iki genel seçim, bir mahallî seçim ve kongreler sürecinde üzülerek günü kurtarmaya yönelik atakların tezlerimizi akamete uğrattığını gördük.
“İKTİDARI ELEŞTİRDİĞİMİZ HER NOKTADA ONLARA BENZEDİK”
İktidarı eleştirdiğimiz her noktada onlara benzediğimizi, ülkemiz için istediğimiz iştirakçi, demokratik, adil idare süreçlerini kendi içimizde uygulayamadığımızı üzülerek tabir etmek zorundayız. İstişare süreçleri yerine dar grupların bitmez tükenmez dedikoduları içerisinde boğulmak zorunda kaldık. Partimize, seçmenimize ve milletimize dair tasalarımız şahsen ittifak ortaklarımız tarafından görmezden gelindi, oyalandık. Dayatmalara boyun eğdik, itirazlarımız karşısında hakarete uğradık ve nihayetinde milyonlarca seçmenle birlikte “kaybettirildik.” Gelinen noktada, milletin ne istediği yerine “siyaset tanrılarına” kimlerin kurban verileceğine odaklandık.
“MİLLETİN ÜMİTLERİNİ SUYA DÜŞÜRDÜK”
Özetle tezimizden vurulduk, milletimizin ümitlerini suya düşürdük. Ben bu süreçte elimden gelen tüm uğraşı gösterdiğime, ilçe ilçe, sokak sokak, kapı kapı çalıştığıma, maddi manevi üzerime düşenleri yerine getirdiğime dair inancımla; milletim için verdiğim uğraşa vakfettiğim gücümü, parti içi çekişmelere, devşirmelere, kapıkullarına, dağıtımdan gelenlere, kısaca benimle tıpkı yolda yürümesi mümkün olmayanlara daha fazla harcamayacağım. Biz inandıklarımızla yol yürümeye çalışırken, siyaseti bir kıymetler bütününün kelam ve hareketi olarak görürken, hiç ummadığımız pürüzlerle karşı karşıya bırakıldık. Parti bürokrasisinin siyasete tahakkümünü, para ve menfaate dayalı ilgilerin emeğin kutsallığına tercih edildiğini, tek vasıfları yakınlara yakınlık olanların ışık süratiyle mevzi kazandığını “başkaları ismine utanarak” gördük.
TÜM MİSYONLARINDAN İSTİFA ETTİ
Tüm bunların yanında, teşkilatlarımızın her kademesinde, birlikte mesai yaptığımız emekleri ve alın teri ile savımıza ve ülkülerimize omuz veren herkese teşekkürü bir borç biliyorum. Yüreğimizin hayallerimizden büyük olduğunu hatırlatarak, gelecek her günün milletimizin ve devletimizin aydınlık yarınları için doğmasını Ulu Allah’tan diliyorum. Üstte arz ve izah ettiğim münasebetler ile fazlası vicdanımda mahfuz kalan başka hususlar’ bir ortada kıymetlendirerek, gördüğüm gerek üzerine Güzel Parti’deki Kurucular Şurası Üyeliği, Genel Yönetim Heyeti Üyeliği ve Parti Üyeliğinden istifa ediyorum. Büyük Türk Milleti’ne hürmetlerimle arz ederim.”
İşte o açıklama:
