MUSTAFA USTA
Emekli-Sen Sinop Şubesi Lideri Durmuş Kandemir, 29 Ekim Cumhuriyet Bayramında verilmesi beklenen olan emekliye 5 bin TL ikramiyeyi kıymetlendirdi. Kandemir, “Emeklileri aslında yok sayılıyorlar. 1 ay sonra 5 bin lirayı verirlerse daha net olarak bir şey yok. Verirlerse de ölmesinler, yılbaşına kadar bununla yönetim etsinler diye düşündüklerini düşünüyorum. Bu yanlış bir şey. Bu memlekette emekliler de insan. Biz geçmişte bu ülkeye 30-40 yıl hizmet ettik, vergilerimizi verdik ancak hiçbir devir bu türlü olmadı” dedi.
Emekli-Sen Sinop Şubesi Lideri Durmuş Kandemir, 29 Ekim’de verileceği öne sürülen 5 bin TL’lik ikramiye için şu açıklamayı yaptı:
“EMEKLİLER ÖLMESİNLER DİYE BU TÜRLÜ BİR ŞEY YAPIYORLAR”
Durmuş Kandemir şöyle konuştu:
“Emeklileri aslında yok sayılıyorlar. 1 ay sonra 5 bin lirayı verirlerse daha net olarak bir şey yok. Verirlerse de ölmesinler, yılbaşına kadar bununla yönetim etsinler diye düşündüklerini düşünüyorum. Bu yanlış bir şey. Bu memlekette emekliler de insan. Biz geçmişte bu ülkeye 30-40 yıl hizmet ettik, vergilerimizi verdik ama hiçbir devir bu türlü olmadı. Emeklileri yok sayıyorlar. Biz çok üzülüyoruz. Bu ülkede yaşıyoruz, bu memleketi seviyoruz. Ben 60 ihtilalini de gördüm. Emeklilerle bu kadar uğraşılmadı. Bu periyot çok makûs oldu. Emekliler 7 bin 500 lira maaş alıyor ancak bu ülkede 50- 60 bin lira maaş alanda var. Onlarla biz bir arada yaşıyoruz. Tıpkı markete girip, tıpkı çay bahçesinde oturuyoruz lakin biz ne markete girebiliyoruz, çay bahçesinin de fakat önünden geçebiliyoruz. Oturup bir kahve bile içemiyoruz. Bu 5 bin lira benim 1 aylık pazar param. Bu 5 bin lirayla fakat 4 sefer pazara gidebilirim. Emekliler biraz daha yaşasınlar, ölmesinler diye bu türlü bir şey yapıyorlar. Daha net olan bir şey de yok. Bir emeklinin pazara gidip de istediğini aldığını yahut çantasını doldurduğuna ben inanmıyorum zira ben de dolduramıyorum. Birtakım eserleri es geçiyorum. Eksik meyve alıyorum, az peynir alıyorum. Her şeyi kısıtlayarak alıyorum. İnsanların ete ve balığa muhtaçlığı var. Biz yalnızca önünden geçiyoruz.”
