BERKAY VAROL
CHP Aydın Milletvekili Süleyman Bülbül, Marmara Cezaevi’ndeki (Silivri) Türkiye Emekçi Partisi (TİP) Hatay Milletvekili Can Atalay, iş insanı Osman Kavala, Avukat Selçuk Kozağaçlı, İBB Şehircilik Proje Koordinatörü Dr. Tayfun Kahraman ve akademisyen Hakan Altınay’ı ziyaret etti. Bülbül, Atalay’ın, “Ben Hatay Milletvekili Can Atalay olarak bir an evvel Hatay’a gitmek ve Meclis’te vazifeme başlamak istiyorum. Hatay’daki vatandaşlarımın iradesi cezaevinde tutulamaz” dediğini aktardı. Bülbül, Tayfun Kahraman’ın ise “Biz birinci günkü üzere ayakta ve gururlu olmaya devam ediyoruz” dediğini söyledi.
Süleyman Bülbül, Marmara Cezaevi’ndeki Atalay, Kavala, Kozağaçlı, Altınay ve Kahraman ile görüştü.
Bülbül görüşmeye ait ANKA Haber Ajansı’na, “Haklarında tek bir somut kanıt yokken, yalnızca iktidarın hukuksuz ve antidemokratik uygulamalarına karşı oldukları, mağdurun ve ezilenlerin de yanında durdukları için cezalandırılıyorlar. Başta Anayasa olmak üzere, tüm hukuksal normların çiğnendiği, AİHM kararlarının yok sayıldığı, devlet erkinin temeli olan adalet ve hukuk kavramlarının yok edildiği bu garabet kararlar bir an evvel ortadan kaldırılmalıdır” değerlendirmesini yaptı.
Bülbül ayrıyeten, Atalay, Kavala, Kozağaçlı, Altınay ve Kahraman’ın bildirilerini da iletti. Bildiriler şöyle:
Hatay Milletvekili Can Atalay: “Yargıtay’ın bu kadar hukuksuz bir belgede öncelikli bir inceleme yapması ve hukuksal bir karar vereceği umudu tabi ki yeterlidir. Lakin TBMM Lideri Sayın Numan Kurtulmuş’un da bir yasama meclisi üyesinin haklarını muhafazası ve bu mevzuda yazılı olarak ilgili mercilere daha fazla gecikmeden talepte bulunması gerekir. Ben Hatay Milletvekili Can Atalay olarak bir an evvel Hatay’a gitmek ve Meclis’te vazifeme başlamak istiyorum. Hatay’daki vatandaşlarımın iradesi cezaevinde tutulamaz.”
İş insanı Osman Kavala: “Hukuk devleti ve demokrasi çabası devam edecek. Ülkemizin hukuk devleti olacağına ve gerçek bir demokrasi sahip olacağına dair inancımda rastgele bir eksilme yok. Umudumuzu canlı tutuyoruz.”
Avukat Selçuk Kozağaçlı: “Soma, Çorlu, Ermenek, Seyahat üzere toplumsal davalarda savunma hakkını kullanan ve cezaevinde bulunan avukatlar olarak dayanışmaya muhtaçlığımız var. Demokrasi çabada iniş ve çıkışlar olabilir. Lakin biz kazanacağız. Kimsenin telaşı olmasın. Hukuk ve hürriyet kavgamız devam edecek.”
Akademisyen Hakan Altınay: “Davetimi tekrarlıyorum. Bomba, mermi, taş ya da slogan attığımı gösteren ya da diğer birisine ‘atın’ dediğimi gösteren bir kanıt, fotoğraf ya da mail gösterene herkese istediği mükafatı vereceğim. Lakin bunu bulamıyorsanız Türk Milleti ismine yapılan yargılama sonucu verilen mahkümiyet kararının yanlış olduğunu söylemek durumundasınız. Hatalı ya da suçsuzu ayırt eden yargı katiyen bir delil göstermelidir. Duruşmada dinlenen şahit polislerin şiddetle hiçbir ilgisi yoktur gergin ortamları yatıştırdı halindeki tabirlerine karşın bunu mahkeme dikkate almadı. Hakkımda verilen 18 yıl cezaya karşılık bir tek kanıt istiyorum. İspat istiyorum.”
Tayfun Kahraman: “Biz birinci günkü üzere ayakta ve gururlu olmaya devam ediyoruz. Elbette bu günler sona erecek. Memlekete gerek manada adalet kesinlikle hakim olacaktır. Dayanışma içinde bulunanlara ve takviye verenlere teşekkür ediyorum.”
