Demokrasi ve Atılım (DEVA) Partisi İzmir Milletvekili Seda Kaya Ösen, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy’a, “Konaklama tesislerinin kanalizasyon, su, yeşil alan, ulaşım ve toplu taşıma, otopark, ilaçlama, alt yapı, katı atık ve çöp üzere hizmetlerini belediyeler ve vilayet özel yönetimleri sağlarken konaklama vergisinden elde edilecek gelir neden belediye ya da vilayet özel yönetimlerin bütçeleri yerine genel bütçeye aktarılmaktadır” diye sordu.
DEVA Partili Seda Kaya Ösen, konaklama tesisinde geceleyen vatandaşların ödediği yüzde 2’lik konaklama vergisini TBMM gündemine taşıdı. Ösen, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy’un yanıtlaması istemiyle TBMM Başkanlığı’na yazılı soru önergesi verdi. Ösen, önergesiyle ilgili yaptığı değerlendirmede “Mevcut işleyişe nazaran bir konaklama tesisinde 10 bin TL bedelinde hizmet satın alan bir vatandaş, bu hizmet karşılığında 10 bin 200 TL ödüyor. Alınan vergi genel bütçeye aktarılıyor” dedi.
“KONAKLAMA VERGİSİNDEN ELDE EDİLEN GELİR NEDEN GENEL BÜTÇEYE AKTARILMAKTADIR”
Ösen’in Bakan Ersoy’a yönelttiği sorular şöyle:
“Konaklama tesislerinin kanalizasyon, su, yeşil alan, ulaşım ve toplu taşıma, otopark, ilaçlama, alt yapı, katı atık ve çöp üzere hizmetlerini belediyeler ve vilayet özel yönetimleri sağlarken konaklama vergisinden elde edilecek gelir neden belediye ya da vilayet özel yönetimlerin bütçeleri yerine genel bütçeye aktarılmaktadır? Konaklama tesislerinin mali yükünü çeken belediye ve vilayet özel yönetimlerine vergilendirmeden hisse aktarılacak mıdır? Aktarılacaksa ne kadardır? Aktarılacak hisselerin dağıtım takvimi hangi şartlara nazaran şekillenecektir? Genel bütçeye aktarılan konaklama vergisi gelirlerinin mahallî yönetimlerle paylaşılmaması durumunda gelirler, hangi gayelerle ve ne formda kullanılacaktır?
“ANTALYA’DAKİ OTEL İLE YOZGAT’TA HİZMET VEREN BİR PANSİYONUN KAMUYA YÜKLERİ EŞİT MİDİR”
Vergilendirmede konaklama tesisleri neden çeşidi, sınıfı, niteliği, bulunduğu bölge bakımından sınıflandırılmamış ve birebir oranda vergiye tabi tutulmuştur? Her şey dahil/ultra her şey dahil üzere tesislerle, pansiyon tipi küçük tesislerin ya da kamping alanlarında konaklamanın kamuya yükleri birebir oranda mıdır? Bu uygulama, vergilendirmede adalet prensibine uygun mudur? Konaklama vergisi, neden vilayetler ya da bölgelere nazaran sınıflandırılmamış ve kademeli halde vergilendirilmemiştir? Örneğin Antalya vilayetinde bulunan bir otel ile Yozgat vilayetinde hizmet veren bir pansiyonun konaklama kapasitesi tıpkı mıdır ve kamuya yükleri eşit midir?
“KONAKLAMA VERGİSİ NEDEN KONAKLAMA VAKTİNE NAZARAN SINIFLANDIRILMAMIŞTIR”
Konaklama vergisi neden konaklama vaktine nazaran sınıflandırılmamıştır? Ülkemizde mevsime bağlı yapılan turizm aktiflikleri, konaklamanın yoğunluğunu değiştirmektedir. Örneğin Erzurum’da yazın vergi oranının düşürülüp kışın yükseltilmesi, mevsim dışı konaklamayı teşvik ettirici bir faktör değil midir? İş seyahatleri nedeniyle yapılan konaklamalar, neden vergilendirme kapsamına sokulmuştur? Zarurî olduğu bilinen bu seyahatlerde vatandaşların vergilendirilmesi adaletli midir?”
