Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Mersin Başkonsolosu Zalihe Mendeli ve beraberindeki heyet, 20 Temmuz 1974 Kıbrıs Barış Harekatı’nın 49. yıldönümü münasebetiyle Mersin Büyükşehir Belediye Lideri Vahap Seçer’i ziyaret etti.
Ziyarette ayrıyeten, Muavin Konsolos Serdar Tayançlı, KKTC Mersin Başkonsolosluğu Turizm Koordinatörü Kazım Türkan, Türk Direnç Teşkilatı (TMT) Mücahitler Derneği Temsilcisi Ali Bozdağlı, Kıbrıs Türk Kültür Derneği Mersin Şube Lideri Bilge Tatver, Muharip Gaziler Derneği Mersin Şubesi Lideri Kemal Cındız, Türkiye Harp Malulü Gaziler-Şehit Dul ve Yetimler Derneği Mersin Şube Lideri Fatih Tuncer yer aldı. Mersin Büyükşehir Belediye Lideri Vahap Seçer, Kıbrıs Barış Harekatı’nın 49. yıl dönümünde KKTC Mersin Başkonsolosu Mendeli ile birlikte beraberindeki heyeti ağırlamaktan ötürü duyduğu memnunluğu tabir etti.
Seçer, “Kıbrıs’ın, yavru vatanımızın bizim gönlümüzde, aklımızda farklı bir yeri var. 1974 yılında artık adada katliamların, taarruzların ağırlaştığı ve tahammül edilemez boyutlara geldiği o periyotta ben çocuk yaşlardaydım ve Kıbrıs’ın bölgemize coğrafya olarak çok yakın olmasından ötürü da çok derinden hissedilen, etkilenilen bir bölgede yaşıyordum. Burada Mersin’in Tarsus ilçesinde yaşıyordum. O devirleri, Barış Harekatı’na katılacak askerlerin istasyondan gelişini, buradan deniz yoluyla, gemilerle Kıbrıs’a gidişini, karartma gecelerini daima anımsıyorum. Belleğimde çok yer etmiştir. O trende limana seyahat eden askerlere taşıdığımız ve annemizin bize hazırlayıp verdiği suları, yiyecekleri bugün üzere hatırlıyorum” dedi.
Seçer, Türk milletinin vatanını, bayrağını seven, birbirine ve askerine sahip çıkan, kilometre olarak uzakta da olsa soydaşlarına her vakit kucak açan, yardım elini uzatan ve koruyan bir hissiyata sahip bir millet olduğunu vurguladı. Kıbrıs meselesinin da 2 tarafın da neticelendiremediği bir sorun yumağı olarak devam ettiğini kaydeden Seçer, “Elbette oradaki tahlilin her 2 ulusun da karşılıklı şad olabileceği hem refahın paylaşımı hem idarenin paylaşımı açısından, adanın sağladığı imkanların her birine eşit olarak dağılması açısından, yani eşit Kıbrıs yurttaşı olma iradesinin ortaya konacağı bir tahlil arayışı hala sürüyor. Umut ederim sonuçlanır. Bu tip müzakerelerde kesinlikle karşılıklı anlayış, fakat hakkaniyet son derece kıymetli. Masanın her 2 tarafında olan temsilcilerin de bu temel prensipler çerçevesinde görüşmeleri, müzakereleri bundan sonraki kalan süreçte sonuçlandırmalarını dilek ederiz” diye konuştu.
“Yavru vatanımızla ilgilerimiz de son derece iyidir”
Kıbrıs’ın Mersin’e bölge olarak yakınlığından da bahseden Seçer, “Yavru vatanımızla ilgilerimiz de son derece uygundur. Cumhurbaşkanı da müteakip seferler buraya geldi. Umut ediyorum, bilhassa tabi ki 1975 yılından bu yana da varlığını sürdüren Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin varlığının ebediyen sürdürülmesi, daha da tahkim olması, memleketler arası toplulukta kabul görmesi, dünyaya açılabilmesi, bu manada da haklı uğraşa hepimiz, bizler de katkı vereceğiz. Umut ediyorum bundan sonraki süreçte Kıbrıs’ta çok daha hoş, hepimizin güzeline gidecek sonuçları görürüz” biçiminde konuştu.
KKTC Mersin Başkonsolosu Zalihe Mendeli ise heyet ile birlikte Lider Seçer’i ziyaret ettiklerini söz ederek, “Sizleri Barış Harekatı’nın mimarlarıyla ziyaret ediyor olmaktan büyük memnunluk ve onur duyuyoruz. Bizlere vakit ayırdığınız için çok teşekkür ediyorum. Bundan tam 49 yıl evvel Kıbrıs Türk halkı Barış Harekatı’yla aydınlığa ve özgürlüğüne kavuştu. Elbette ki bunda başkanlarımız var, onları yad etmeden, özgürlük başkanımız hekim Fazıl Küçük, kurucu Cumhurbaşkanımız Rauf Denktaş ve devrin Türkiye Cumhuriyet Başbakanı Bülent Ecevit ile kabine üyelerini ve vatanımız için canlarını veren tüm şehitlerimiz bu vesileyle hürmet ve rahmetle anmak istiyorum” dedi.
Bugün Kıbrıs’ta büyük gayretler sonrasında huzur ve itimat içerisinde yaşayabilmelerini Kıbrıs Barış Harekatı’na borçlu olduklarını da vurgulayan Mendeli, “Bugün adada tek eksik kalan şey tahlildir. Onun da nedeni aslında tüm dünyanın bildiği, ama görmezden geldiği Rum-Yunan ikilisidir. Lakin Kıbrıs Türk halkının daha fazla tahammülü kalmadı. Yıllardır federasyon tezi altında bizlerin vaktini çaldılar. Lakin bugün baktığımız vakit federasyonun yürümemesine, federasyonun temelinde tarafların birbirlerine gereksinim ve itimat duymaları gerekir. İdaresi ve zenginliği paylaşmaları gerekir. Lakin bunların hiçbirisi şu anda adada yoktur. Bu bağlamda da yarım asırdan fazladır müzakereler başarısızlıkla sonuçlanmıştır. Tahlil olur ya da olmaz, bizler dün olduğu üzere bugün de anavatan Türkiye ile omuz omuza gayretimizi sürdürmeye devam edeceğiz. Ardımızda anavatan Türkiye olduğu sürece, ülkemiz ve mavi vatan emin ellerdedir. Bunu da buradan bir sefer daha onur günümüzde vurgulamak istiyorum” sözlerini kullandı. – MERSİN
