-BEYOĞLU’nda, Özgür Niyet ve Eğitim Hakları Derneği (Özgür-Der) üyesi bir küme, Yunanistan’ın mültecilere yönelik uyguladığı politikayı protesto etmek için Yunanistan Başkonsolosluğu önünde basın açıklaması yaptı. Küme ismine açıklama yapan Özgür-Der Genel Lider Yardımcısı Kenan Alpay, geçtiğimiz hafta göçmenleri taşıyan bir teknenin Mora Yarımadası’nda batmasıyla ilgili Yunanistan’ı suçlayarak “Yunanistan kıyı güvenlik güçleri tarafından planlı, sistematik bir katliam işlendi” dedi.
Özgür-Der üyeleri Yunanistan’ın mültecilere yönelik siyasetlerini protesto etmek maksadıyla saat 16.00’da, Beyoğlu’ndaki Yunanistan Başkonsolosluğu önünde bir ortaya geldi. Üzerinde Türkçe ve İngilizce ‘Yunanistan ve Avrupa Birliği Akdeniz’deki Mülteci Katliamının Hesabını Verecek’ yazılı pankartlar açan küme üyeleri sık sık Yunanistan ve Avrupa Birliği aleyhine sloganlar attı.
Grup ismine konuşma yapan Özgür-Der Genel Lider Yardımcısı Kenan Alpay, geçtiğimiz hafta en az 79 göçmenin öldüğü tekne faciasının suçlusunun Yunanistan olduğunu sav etti. Alpay “Bir hafta evvel Yunanistan’ın Mora Yarımadası’nın 47 mil açıklarında göçmenleri taşıyan bir gemi, Yunanistan kıyı güçlerinin marifetiyle batırıldı. Evet, şahsen bu türlü oldu. 7 saat boyunca bir geminin batırılması ve içerisindeki çocukların, bayanların, pak insanların açlıktan, yokluktan kaçan insanların Akdeniz’e gömülmesi, orada fakat ceset olarak yüzmeleri için Yunanistan kıyı güvenlik güçleri tarafından planlı, sistematik bir katliam işlendi. Bu katliam, Yunanistan’ın değişik kentlerinde, Yunanistan halkı tarafından protesto edilirken maalesef dünya derin bir sessizliğe gömüldü” dedi.
“PAKİSTAN’DAN, LİBYA’DAN, SURİYEDEN GELMEMİŞ OLSALARDI İNFİALE SEBEP OLACAKTI”
Alpay konuşmasında, “Bu beşerler, şayet Pakistan’dan, Libya’dan, Mısır’dan, Suriye’den gelmemiş olsaydılar kesinlikle ki bu vefat büyük bir infiale sebep olacaktı. Ne var ki ölümlerin bir kısmı ne kayıtlara geçiyor ne de protesto edilmeye bedel görülüyor. Halbuki ölenler bizim üzere saf, pak, pak insanlardı ve bu beşerler yaşadıkları bölgeden, açlıktan, despotizmden, ırkçılıktan kaçarak bir biçimde Yunanistan üzerinden Avrupa Birliği ülkelerine gitmek, orada iş bulmak, iş kurmak ve eşlerine, çocuklarına inançlı, refah içerisinde bir hayat yaşatmak için bu yola çıkmışlardı. Lakin şunu tabir etmek gerekir ki Yunanistan kıyı güvenliğinin yapmış olduğu bu aksiyon yalnızca İtalya ile göçmenleri birbirlerinin karasularına gitme aksiyonundan ibaret değildi. Bütün bu aksiyonlar katliama yanlışsız giderken temelinde olayın faili direkt doğruya Avrupa birliğiydi. Zira Avrupa Birliği açıkçası Yunanistan’ı ve İtalya’yı göçmenleri engellemek üzere bir kale üzere örgütlemiş ve onlara, göçmenleri geri püskürtme misyonunu yüklemişti. Bu noktada Avrupa birliği temsilcilerinin çabucak hiç ağızlarını açmaması bu olaya ait önemli bir soruşturmanın önünü açmaması açıkçası onların işlemiş oldukları bu cürümden ötürü duymuş olduğu utancın göstergesidir. Ne var ki bu katliam burada kalmayacaktır. Bugün değilse yarın, yarın değilse kesinlikle yakın gelecekte bu katliama karışan bu katliamı teşvik edenlerin kesinlikle tarafsız milletlerarası ceza mahkemesinde yargılanması icap edecektir” tabirlerini kullandı. Konuşmaların akabinde Özgür-Der Genel Lideri Rıdvan Kaya ile birtakım küme üyeleri konsolosluk kapısına pankart ve dövizlerini bıraktı. Görüntü dökümü—————–Kenan Alpay açıklama-Kalabalıktan görüntüler-Pankartlardan görüntüler-Yunan konsolosluğu önüne pankart konulmasıGenel ve öbür ayrıntılar
