Muğla Büyükşehir Belediyesi, sit derecelerinin değiştirilerek koyların yapılaşmaya açılması ve çeşitli inşaat çalışmalarının yapılmasının önüne geçmek için bugüne kadar toplam 174 dava açtı.
Muğla Büyükşehir Belediyesi’nin çevreyi ve kıyıları korumak için açtığı davaların sayısı 174’e çıktı. Bu davalardan 24 adedini Büyükşehir Belediyesi kazandı, karara bağlandı. 36 dava Büyükşehir Belediyesi lehine sonuçlandı ve bir üst mahkemede devam ediyor. 25 dava ise Büyükşehir aleyhine sonuçlandı.
Dünyanın ve Türkiye’nin en özel kentlerinden birinin Muğla olduğunu belirten Muğla Büyükşehir Belediye Lideri Osman Gürün, yaşadıkları kenti korumak ve geleceğe taşımak için yatırımların yanında hukuk gayreti de verdiklerini belirtti. Lider Gürün, şunları kaydetti:
“Muğla, masmavi kıyıları, yemyeşil ormanları, bereketli toprakları, endemik bitkileri, antik kentleri ve ören yerleri ile dünyanın ve ülkemizin en özel kentlerinden biri. Bilhassa yazın dünyanın çekim merkezi olan, masmavi koylarında birbirinden ünlü isimleri ağırlayan Muğla güzellikleriyle herkesi büyüleyen ve işte bu yüzden korunması gereken bir coğrafyaya sahip. Bu nedenle hem çevreci yatırımlar yapmaya devam ediyor hem de kentimizin tabiatının yok olmaması için uğraş ediyoruz.”
Hukuk çerçevesinde gerekli tüm adımları attıklarına vurgu yapan Lider Gürün, şöyle devam etti:
“Büyükşehir Belediyesi olarak Muğla’mızı korumak için birçok yenilikçi projeyi hayata geçirdik. Nizamlı katı atık tesisleri, deniz araçlarından atık alımı yapan tekneler, çağdaş altyapı, kanalizasyon sistemleri, yenilenebilir güç ile çalışan tesisler, yırtıcı depolama alanları rehabilitasyonları, ziraî üretim için çiftçilere dayanak, mahallî tohum merkezi, toprak tahlil laboratuvarı ve daha birçok yenilikçi projeyi bu kenti korumak ve tüm kıymetleri ile geleceğe taşımak için hayata geçirdik. Tüm bu hizmetleri hayata geçirirken Muğlamızı korumak için büyük bir hukuk gayreti de başlattık. TEMA Vakfı’nın datalarına nazaran de Muğlamızın orman alanlarının yüzde 65’i maden ruhsatlı, kültür varlıklarının yüzde 66’sı, müdafaa altına alınmış doğal alanların yüzde 55’i yani Muğla’mızın yüzde 60’ı maden ruhsatlı. Bunun yanında Muğlamızın en hassas alanlarının planlama yetkisi ne yazık ki bakanlıklara ilişkin. Meğer yetki lokal idarelerde olmalı, denetleme merkezden sıkı bir biçimde yapılmalı. Muğlamızı koruyarak geleceğe taşımak, bizlere emanet edilen bu kenti tertemiz evlatlarımıza miras bırakmak için yatırımlar yanında 174 dava açtık. Her cephede kanunlardan aldığımız yetki ve hemşehrilerimizden aldığımız güçle savaşıyoruz. Muğla hiçbir vakit griyle, betonla anılmayacak, her vakit yeşille mavinin tonlarını coğrafyasında gururla sergileyecek. Muğla tertemiz havası, güzellikleriyle huzur ve mutluluğun kenti olmaya devam edecek.”
